Kendiniz olun, diğer herkes çoktan kapıldı.
— Oscar Wilde.
Bu yeni blogumun ilk gönderisi. Bu bloga yeni başlıyorum. Yeni gönderiler için gözünüz açık olsun. Yeni güncellemeler yayınladığımda bilgilendirilmek için aşağıdan abone olun.
Kendiniz olun, diğer herkes çoktan kapıldı.
— Oscar Wilde.
Bu yeni blogumun ilk gönderisi. Bu bloga yeni başlıyorum. Yeni gönderiler için gözünüz açık olsun. Yeni güncellemeler yayınladığımda bilgilendirilmek için aşağıdan abone olun.
Nasir tutmuş ellerini gezdirirken eşyaların arasında parmaklari onu, toz tutmuş fotoğraf albümüne götürdü. Kendisine bakan o kıza göz kırptı mütebessim. Uzun zamandır görmediği bir tanıdığı görmüş gibiydi. Aldı onu tozunu sildi iyice akladı, pakladı vitrinin en güzel yerine en güzel çerçeveye yerleştirdi telaşla. Vitrin camindan kendi aksini gördü bir an yillar cok değiştirmişti onu yüzündeki çizgiler, kırışıklıklar âdeta bas bas bağırıyordu bunu. .Bir fotoğrafa baktı bir kendine . Değişmeyen tek şey ise gözlerindeki hüzündü.. Bakışlarına işleyen o hüznü de alıp eşyaların yanına döndü.
Ben bir antikacıyım.Eski eşyalar değildir biriktirdiklerim.Her biri bir hayata eşlik etmiş, payına düşeni almıştır,vâdesi dolduğunda ise heybesine kattıklarıyla başka anılara yolculuk etmek için koyulmuşlardır yola..Kapımı çaldıklarında buyur ederim onları sonra mı beraber yol alırız başka anılara..
Pamuk şekercinin sesini duyan çocuk sevinciyle karşıladı baharı. Kuş civiltilari rüzgara karisirken ve çiçeklerin mis kokuları dolarken içine animsadigi çocukluguna gülümserken buldu kendini.Orda gezindi bir müddet.Sonra, cebine o gupguzel anlardan bir kuple tikistirip baharın tadını çıkarmaya koyuldu.
“Eskimek güzeldir eksilmedikçe.. “
Nazım Hikmet
Eskiler ahh ! Eskiler deyince sizin de içinizde bir burukluk bir sızı olmuyor mu sahi ? Her şeyin daha samimi, daha sıcak ,daha anlamlı, daha ,daha ve daha.. Bir gaz lambası etrafında toplanılan, birbiriyle sadece sofra kurulduğunda değil her daim birarada olunan o günlerden bahsediyorum. Çok değil, bir 30, 40 yıl önceden..
Ne farkı vardı ki o günlerin, değişen neydi? Biz miydik yoksa? Ne güzeldi oysa. Çocukların şenlendirdiği sokaklar,kapı önlerindeki bitmeyen muhabbetler , tüten bacalar… Insanın düşünürken bile içini ısıtıyor. Küçük şeylerle mutlu olunan günler. Mutluluk içimizde oysaki kalbimizde. Biz istemezsek bizi kim mutlu edebilir?
Yine de eskiler bir başka değil mi? Damağimizda bıraktığı tat baska,his başka..
Başka işte…
Bu, orijinal olarak Blog Yazma Üniversitesi’nin bir parçası olarak yayımlanan örnek bir gönderidir. On programımızdan birine kaydolun ve blogunuza doğru şekilde başlayın.
Bugün bir gönderi yayımlayacaksınız. Blogunuzun nasıl görüneceği hakkında endişelenmeyin. Blogunuzu henüz adlandırmadıysanız veya bunaldığınızı hissediyorsanız merak etmeyin. “Yeni Gönderi” düğmesine tıklayıp bize neden burada olduğunuzu söylemeniz yeterli.
Bunu neden yapmalısınız?
Gönderi kısa veya uzun olabilir ve hayatınıza dair kişisel bir giriş, blogun amacı hakkında bir açıklama, geleceğe dair bir manifesto ya da yayımlamak istediğiniz içerik türlerine genel bir bakış sunabilir.
Başlamanıza yardımcı olacak birkaç soruyu aşağıda bulabilirsiniz:
Bunlar hakkında yazmak zorunda değilsiniz. Blogları harika kılan özelliklerden biri de öğrenmemizle, gelişmemizle ve birbirimizle etkileşime geçmemizle devamlı olarak gelişmeleridir. Ancak neden blog yazmaya başladığınızı ve buna nereden başladığınızı bilmeniz faydalıdır ve hedeflerinizi açıkça ifade ederek, daha fazla gönderi fikri elde edebilirsiniz.
Nasıl başlayacağınızı bilemiyor musunuz? Aklınıza gelen ilk şeyi yazın. Hepimizin sevdiği yazma üzerine bir kitabın yazarı olan Anne Lamott, kendinize önce “kötü bir taslak” yazma fırsatını tanımanızı söylüyor. Anne harika bir noktaya değiniyor; endişe duymadan, yalnızca yazmaya başlayın ve sonra düzenleyin.
Yayımlamaya hazır olduğunuzda, blogunuzun odaklandığı konuları açıklayan üç ila beş etiket ekleyin: yazma, fotoğrafçılık, kurgu, ebeveynlik, yemek, arabalar, filmler veya spor. Bu etiketler, bu konularla ilgilenen ziyaretçilerin Reader’da sizi bulmasına yardımcı olur. Yeni blog yazarlarının sizi bulabilmesi için etiketlerinizden biri mutlaka “zerotohero” olsun.